Göz çevremiz günlük hayatta en çok mimik yaptığımız bölgedir. İnce yapısından dolayı kolojen ve elastin kaybı çok daha kolay olur. Bu nedenle yaşlılık etkilerinin belkide ilk görüldüğü bölgedir. Bir mukoza tabakası değildir ancak oldukça ince yapısından dolayı sinir uçlarının en hassas olduğu yerdir. Ve tabiki göz çok hassas bir organ. Bu özellikleri göz çevresine uygulanacak ürünlerin daha hassas olması zorunluluğunu doğuruyor.
Göz çevresi ürünlerinde yağlarla yapılan bir formülasyon cildimizin yapısına daha uygun bir tercih olacaktır. Ancak kullanılan ürünlerde hiçbir şekilde esansiel yağ konulmamalıdır. Esansiyel yağların alerjen reaksiyon geliştirme miktarları oldukça düşüktür. Buna temizleyiciler de dahil olarak düşünün. Yağ formundaki temizleyiciler göz çevresi için en ideal temizlemeyi yapacaktır. (Kısa hatırlatma makyaj malzemelerinin de artık doğal olarak üretilenleri piyasada olmaya başladı. Ancak renklendirici özellikte olanlar hala sıkıntılı.)
Göz çevresi problemlerinden göz altı torbaları ve morluklar önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Morluklar ve torbalar cildi dışardan beslemeyle tam olarak istenilen yere gelmesi oldukça zor. Dahili olarak bazı desteklere de ihtiyaç olacaktır. Yapılan bazı çalışmalarda K vitamininin etkili olduğu yönünde ancak bu bir hekim önerisiyle kullanılmalı. Tabi bunun yanında ruhumuza da iyi bakmak tüm bedenimiz gibi özellikle göz çevremiz ile ilgili de tekrar hatırlatmak istediğim bir konu. Özellikle göz altı torbaları için oradaki dolaşımı hareketlendirmek gerekir. Bunun için yüz yogası cildi tutan bağ dokusunu sağlamlaştırmasından dolayı oldukça iyi olacaktır. Bakım rünlerini kullanırken yüz yogası yaparak uygulamak hem daha iyi sonuç verecektir hem de uygulamayı daha eğlenceli hale getirecektir.
Ne sıklıkla bakım uygulamak gerektiği ise gece makyaj temizliği sonrası bakımın ardından, sabah tekrar tazeleyerek ideal bir göz çevresi bakımı yapılabilir. Sağlıkla, mutlulukla kalın…